D vitamini vücudumuz için son derece gerekli olan vitaminlerden biridir. Kemik sağlığından bağışıklık sisteminin güçlenmesine kadar birçok farklı alanda fayda sağlar. D vitamini eksikliği yaşayıp yaşamadığınızı anlayamıyorsanız haberimizi okumaya devam edin.
Vücut gün içerisinde 10 ila 15 dakika kadar güneş ışığı alarak D vitamini üretebilir. Vücudun D vitamini alması bu kadar kolayken sık sık D vitamini ile karşılaşmak da mümkündür. D vitamini eksikliği diyabet, kalp, depresyon, astım ve kanser gibi pek çok ciddi hastalığa sebep oluyor. Dünyada yaklaşık yetişkin insanların % 20’si, yaşlıların ise % 50’si D vitamini eksikliği yaşıyor.
Vücudumuz güneşin UVB ışınlarını kullanarak D vitaminini üretir. D vitaminin eksikliğinin yaygın olmasının nedeni bu vitamini içeren besin sayısının az olması ve bu besinlerin içerisinde vücudun ihtiyaç duyduğu kadar D vitamini bulunmamasından kaynaklıdır.
Güneşin az olduğu ya da güneşsiz bir bölgede yaşıyorsanız D vitamini eksikliği yaşama riskiniz oldukça fazla. İlerleyen yaş, sindirim sistemi rahatsızlıkları, koyu ten rengi, kolesterol, epilepsi ilaçları gibi sebepler de D vitamini eksikliği yaşama riskinizi arttırır.
D vitaminine neden ihtiyacımız var?
D vitaminin ilk işi kemik sağlığını korumaktır. Bağırsaktaki kalsiyum emilimini arttırarak kemik minelizasyonunu, kalsiyum ve fosfor dengesini, kan sinir sistemi fonksiyonlarını, kas gücünü ve kalp atışlarını düzenler. Kalsiyum ve fosfor kemik sağlığı için oldukça önemli minerallerdir.
D vitamini ile kemiklerimiz güçlenir, ancak D vitamini eksikliğinde kemiklerimiz güçsüzleşip zayıflamaz. Vücutta uzun süre D vitamini eksikliği yaşanırsa göğüs kanseri, kolon kanseri, pankreas kanseri, kalp hastalıkları ve depresyon gibi birçok ciddi hastalığa sebep olabilir.
D vitamini eksikliği kalp hastalıklarının beraberinde getirdiği yüksek tansiyon, obezite, şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları arttırır. D vitamini eksikliği olan kişilerin bu hastalıklara yakalanma riski 2 kat daha fazladır. D vitamini kaslara güç verdiği için, D vitamini eksikliği durumunda sürekli bir yorgunluk hali ve ağrı olur.
D vitamini eksikliği en çok kimde görülür?
Uzmanlara göre, D vitamini eksikliği en çok kadınlarda görülür. Özellikle doğum ve emzirme dönemlerinde ki kadınlarda daha sık görülür ve D vitamini eksikliği kendini doğum sonrası yaygın ağrılarla belli eder. 30 yaşına kadar olan insanların % 30’unda D Vitamin eksikliği vardır. Yaşlı ve güneş görmeyen kişilerde ise D vitamini eksikliği daha fazladır. Kilolu insanlarda D Vitamini eksikliği görülmesinin sebebi ise D Vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağda birikir ve vücut bunu kullanamaz, vücut bunu kullanamadığı zaman da eksiklik meydana gelir.
D vitamini eksikliği neden olur?
D vitamini eksikliğinin en önemli nedeni vücudun güneşten alması gereken UVB ışınlarını yeterince alamamasıdır. Vücut güneşten alması gereken D vitaminini başka bir yolla ya da besinle alamaz. Çünkü D vitamini içeren besinler D vitamin oranından yeterli değildir.
Böbrek rahatsızlıkları gibi bir probleminiz varsa bağırsaklarımız D vitaminini yeterince ememez, bunun donucunda da çölyak hastalığı, kistik fibrozis ve crohn hastalıkları da D vitamini emilimini etkiler.
Yaşlılık ve aşırı kilo da D vitamini eksikliğini arttırır. Ayrıca, vejetaryen beslenmek de D vitamini eksikliğini arttırır. Çünkü D vitamininin yoğun olarak bulunduğu besinler balık, ciğer, yumurta gibi hayvansal ürünlerde bulunur.
D vitamini eksikliği belirtileri nelerdir?
D vitamini eksikliği kısa sürede herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak ilerleyen durumda ciddi rahatsızlıklar yaratabilir. D vitamini eksikliği çocuklarda rikets, yetişkinler de ise osteomalaziye neden olur.
- Kemik ağrısı
- Kas ağrısı
- Zayıflık
- Halsizlik
- Kas ve iskelet sistemi semptomları
- Uykusuzluk
- Sırt ağrısı
- Kabızlık
- İshal
- Mesane sorunları
- Artraljiler
- Proksimal kas güçsüzlüğü
- Yüksek tansiyon
- Baş ağrısı
- Başın fazla terlemesi
- Grip ve nezle gibi kış hastalıklarını sık sık yaşamak
- Yaraların geç iyileşmesi
- Unutkanlık
- Saç dökülmesi gibi nedenler de görülebilir.
D vitamini eksikliğinin en önemli belirtilerinden birisi kesinlikle depresyondur. Olur olmadık durumlarda mutsuz ve üzüntülü hissetme D vitamini eksikliğinin başlıca nedenidir. Beyinde üretilen ve ruh halini düzenleyen serotonin hormonu D vitamini eksikliğiyle düşer
Kulağa komik gelebilir ancak D vitamini eksikliği depresyona yol açar. Nedensiz yere mutsuz ve hüzünlü hissetme durumu D vitamini eksikliğinin başlıca belirtilerindendir. Şöyle ki, beyinde üretilen ve ruh halinin düzenlenmesinde kullanılan serotonin hormonu D vitamini eksikliğine bağlı olarak düşer. D vitamini almayan insanlar diğer insanlara oranla depresyona 11 kat daha fazla yatkınlık gösterir.
D vitamini takviyesi ve tedavisi nasıl yapılır?
Belirtilerden birini bile gösteriyorsanız hemen bir doktora gözükmenizde fayda var. D vitamini eksikliğinde genellikle ilaç tedavisi uygulanır. Bu tedavi tablet halinde ya da iğle şeklinde olabilir. belirtilerinizin şiddeti ve ilaç dozları doktorunuz tarafından ayarlanacaktır. Doktorunuz yüksek ihtimalle D3 vitamin takviyesi uygulayacaktır. D3 vitamin takviyesini yemekle birlikte tüketerek vücut tarafından emilimini ve yararını arttırır.
D vitamini takviyesine ihtiyaç duyan ve kontrol yaptırması gerekenler kimlerdi?
- 50 yaş üzeri kişiler
- Sürekli kemik ve kas ağrısı şikâyeti olan kişiler
- Güneş görmeyen kişiler
- Bağırsaklarında yağ emilimi sorunu yaşayan kişiler
- Karaciğer hastalığı olan kişiler
- Mide ameliyatı olan kişiler
- Kemik erimesi olan kişiler D vitamini takviyesine daha çok ihtiyaç duyar ve sık sık kontrol yaptırmaları sağlıkları açısından gerekliliktir.
D vitamini yiyeceklerden alınabilir mi?
D vitaminin en büyük kaynağı güneştir. D vitaminini içeren bazı besinler olmasına rağmen günlük tüketimi ne kadar olursa olsun D vitamini eksikliğini giderecek boyuta gelemez. Günlük güneş ile 10 ya da 15 dakika kadar temas etmek bu yiyeceklerin sürekli tüketilmesinden daha çok fayda sağlar.
D vitamini eksikliğini gidermek için güneşe en uygun çıkmanız gereken saat ise saat 10.00 ve 15.00 arası yani öğle saatleridir. Ancak bu saatler güneş ışınlarının direk yayıldığı saatler olduğu için aynı zamanda cilt kanseri için de en riskli saatlerdir. Bu nedenle her gün 10-15 dakika güneş koruyucu krem sürerek diz ve dirseklerinizden aşağıyı güneşlendirmeniz yeterli olacaktır.
D vitamini nasıl depolanır?
D vitamini tüm hastalıklar üzerindeki öneminden dolayı vücudumuzda ne eksik ne de fazla bulunmalı, vücudun ihtiyaç duyduğu kadar bulunması sağlık açısından faydalıdır. D vitamini vücutta depolanabilen bir vitamin çeşididir. Bu yüzde fazla olması kalp ritim bozukluğu, böbrek taşı oluşumu ve böbrek yetmezliği gibi pek çok soruna neden olabilir.
D vitaminini kendi ihtiyacınıza göre kullanmamalısınız, mutlaka bir doktor önerisiyle D vitamini takviyesi almalısınız ve 6 ayda bir vitamin düzeyiniz ve kalsiyum düzeyinizi kontrol ettirmelisiniz.
D vitaminini yeterli ve faydalı bir biçimde vücutta depolamak için yapmanız gereken bazı şeyler vardır. İşte D vitaminini vücutta depolama yolları;
Güneşten ışığından direk yararlanın
D vitamini içeren besinleri düzenli olarak da tüketseniz, maalesef ki günlük ihtiyacınızın en fazla % 20’sini karşılayabilirsiniz. Geri kalan D vitamini ihtiyacınız için cildinizin güneş ışığı ile temas etmesi gerekiyor.
Ülkemiz konumu gereği güneş ışınlarından en çok Mayıs ayından Kasım ayına kadar saat 11.00 ile 15.00 arasındaki zaman diliminde fayda görür. Bu saatler arasında her 2 dizinizin altını ve her 2 kolunuzun dirsekten itibaren çıplak olacak şekilde güneşlendirilmesi gerekiyor.
Açık tenli kişiler günde 15 ila 20 dakika boyunca, koyu tenli kişiler günde 30 ila 45 dakika güneş ışınlarından faydalanabilir. Ancak daha uzun süre güneşte kalacaksanız mutlaka güneş koruyucu kreminizi sürmeniz gerekiyor. Güneş koruyucu kremin dışında kıyafet ile güneşlenmek ya da pencere veya perde arkasından güneşlenmek de, güneş ışığının ciltte D vitaminini üretmesini engeller.
Tüketmeniz gereken besinler
Somon, sardalya, ton balığı, orkinoz, balık yağı, uskumru gibi yağlı balıklar D vitamini açısından iyi bir kaynaktır. Toprakta kendiliğinden çıkmış ve güneş görmüş mantarlar günlük D vitamini ihtiyacınızın küçük bir kısmını da olsa karşılamanıza yardımcı olur. Ayrıca D vitamini katkılı süt, yumurta, tereyağı, karaciğer, kakao ve tahıl gevrekleri de D vitamini kaynakları arasındadır. Ancak bu besinler tek başına yeterli olmayacaktır.
Düzenli uyku
Düzenli uyumak D vitamininden daha fazla yararlanmanızı sağlar. Yapılan araştırmalara göre, günde 5 saatten az uyuyanlarda D vitamininin daha düşük olduğunu ortaya çıktı. Huzursuz bacak sendromu ve narkolepsi gibi uyku bozuklukları, D vitamini düşük olanlarda daha sık görülen rahatsızlıklardandır.
Fazla kilodan kaçının
Yüksek kilo oranına sahip insanlar D vitamini eksikliği açısından risk altındadır. Obez kişilerde vücut yeterli güneş ışığı alsa bile, ciltte D vitamini üretimi azalabiliyor ve oluşan D vitamini de genişlemiş yağ hücrelerinde uzun süre hapsedilerek etkisiz hale geliyor. Bu nedenle sağlığınız için ideal kilonuzu korumaya çalışın. Sağlıklı beslenmeye dikkat edin ve özen gösterin. İşlenmiş gıdalardan ve basit şeker içeren gıdalar tüketmemeye dikkat edin. Haftanın en az 3 veya 4 günü en az yarım saat tempolu ve düzenli bir şekilde yürüyün, bisiklete binin veya yüzün.
İlaçlarınıza dikkat edin
Eğer kullanmakta olduğunuz ilaçlar varsa bu ilaçların D vitamini düzeylerinizi düşürüp düşürmediğinden emin olun. Bazı epilepsi, sara, mantar enfeksiyonu, AIDS ilaçları ve kortizonlar D vitamini düzeylerinizi düşürebilir. Bu tarz ilaçlar kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza durumu bildirin ve bir takviyeye ihtiyacınız olup olmadığını danışın.
Doktor kontrolünüzü aksatmayın
Eğer D vitamini takviyesi alıyorsanız 6 ayda bir vitamin düzeyinizi ve kalsiyum düzeyinizi kontrol ettirin ya da yeni bir takviyeye başlamak istiyorsanız da öncesinde mutlaka test yaptırın. Her insanın takviyeye ihtiyaç miktarı aynı değildir. Kendi değerlerinize göre takviye almalısınız. Eczanelerde satılan ampul formundaki D vitamini takviyeleri çok yüksek düzeyde olabilir. Doktorunuza danışmadan bu takviyeleri kesinlikle tüketmemelisiniz.
D vitaminin normal değerleri nedir?
- D vitamini kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi genel olarak olması gereken değerler şu şekildedir;
- Sağlıklı bir kişide en az D vitamini düzeyi 40 ng/mL, en fazla D vitamin düzeyi 100 ng/mL, olması gereken en iyi aralık ise 50 – 70 ng/mL’dir.
- Kronik hastalarda en az D vitamini düzeyi 50 ng/mL, en fazla D vitamini düzeyi 100 ng/mL, olması gereken en iyi aralık ise 60 – 80 ng/mL’dir.
- Kanser ve otoimmün hastalıklarda en az D vitamini düzeyi 50 ng/mL, en fazla D vitamini düzeyi 100 ng/mL, olması gereken en iyi aralık ise 70 – 80 ng/mL’dir.
- D vitamini düzeyi 30 ng/mL’nin üzerinde olmalıdır
- D vitamini yetersizliği 20-30 ng/mL arasında olmalıdır
- D vitamini yetmezliği 20 ng/mL’nin altında olmalıdır, yaptırdığınız testleri mutlaka doktorunuza gösterin