Son zamanlarda birçok kişinin yakalandığı hastalıkların başında gelen şeker hastalığı tedavi edilmediği ve önemsenmediği durumlarda geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor. Şeker hastalığında erken teşhis hayat kurtarıyor. Bu nedenler düzenli olarak şeker ölçümlerinde bulunmakta fayda var. Kendini her koşulda göstermeyen bu hastalığın belirtileri kimi zaman çok bariz sinyaller verse de bazı durumlarda bu sinyalleri almak mümkün olmayabiliyor. Erken teşhisin hayat kurtardığı hastalıkların başında şeker hastalığı bulunuyor. Her bünyeden bünyeye değişen belirtileri kimi zaman anlamak zor olabiliyor.
Şeker Hastalığı Nedir?
Vücut hayatta kalabilmek ve günlük aktivitelerde gereken ihtiyacı sağlayabilmek için ihtiyacını yenen yiyeceklerde bulunan karbonhidrat, protein ve yağlardan alıyor. Organların da düzenli olarak çalışmasını sağlayan bu besinler vücuda enerji olarak geri dönüyor. Vücuda alınan bu besinlerin enerjiye dönüşebilmesi için parçalara ayrılarak vücut tarafından emilmesi gerekiyor. Parçalara ayrılan besin öğelerinin en önemlisi ise glukoz. Glukoz olarak adlandırılan basit şekerler başta beyin olmak üzere vücut üzerinde birçok organın sağlıklı çalışmasında önemli bir yerde. Vücutta bulunan hücreler çalışabilmek için ihtiyacı olan bu glukozu pankreasın salgıladığı insülin hormonundan elde ediyor. Şeker hastalığı nasıl oluşur sorusunun cevabı tam da bu aşamada devreye giriyor. Vücut yeterli oranda insülin üretemezse ya da üretilen insülinde yeterli oranda faydalanamazsa şeker hastalığı kendini göstermeye başlıyor. Vücut için oldukça önemli olan insülin şeker parçalarının hücrelere girmesini ve burada glokojen olarak depolanmasını sağlıyor. Hücrenin şeker ihtiyacına cevap veriyor. Şeker hastalığı nedenleri başında hücrelere taşınan şekerin vücut tarafından kullanılamaması geliyor. Şeker hastası glukozu kullanamadığı için kan şekeri yüzeyi yükselmeye başlıyor. Eğer bu durum sürekli olarak yaşanırsa ve tedavi edilmezse ilerleyen zamanlarda yaşanan şeker yükselmeleri vücutta bulunan organlara ciddi zararlar veriyor. Şeker hastalığı nedir sorusunun cevabını en iyi şekilde verebilmek için şeker hastalığının türlerine bakmak gerekiyor. Çünkü şeker hastalığı türlerine göre nedenler ve ne olduğu değişiklik gösteriyor.
Şeker Hastalığı Türleri
Şeker hastalığı belirtileri ile anlaşılması mümkün olan bu hastalığın iki türü bulunuyor. Tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki adet belirgin bir şekilde belirti gösteren şeker hastalığı mevcut. Tip 1 şeker hastalığında hücrelerin ihtiyacı olan ve pankreasta üretilen insülin düzeyi bir hayli düşük gözlemleniyor. Bunun yanında vücudun bu insülini hiç üretmediği zamanlarda oluyor. Tip 1 şeker hastalığının görülme evresi daha genç yaşlarda karşımıza çıkıyor. Bu hastalık genellikle çocukluk ve gençlik dönemlerinde meydana geliyor. Diğer şeker türüne göre daha hafif olan bu hastalık türünde tedavi yöntemleri de değişiyor. Tip 2 şeker hastalığında ise durum biraz daha ciddileşiyor. Şeker hastalığının belirtileri burada daha farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Tip 2 şeker hastalığının temel nedeninde ise üretilen insüline karşı hücrelerin direnç göstermesi yer alıyor. Bu türde vücut insülin üretiyor ancak hücreler üretilen bu insüline karşı direnç gösteriyor. Durum böyle olunca zaman içinde üretilen insülin miktarı vücuda yetememeye başlıyor. Yemeklerden sonra alınan besinlerin değerleri kanda bulunan şeker hücrelerine giderek enerjiye dönüşme evresine geçemez. Yaşanan bu durum sonucunda kanda bulunan şeker düzeyinde yükselme yaşanır. Tip 2 şeker hastalığı genellikle ilerleyen yaşlarda yaşanmaya başlıyor. Orta yaş ve üzerinde bulunan kişilerde tip 2 şeker hastalığının görülme oranı artıyor.
Tip 1 Şeker Hastalığı Belirtileri
Şeker hastalığı belirtileri türe göre değişiklik gösteriyor. Bu belirtiler kimi zaman uzun sürelere dağılırken kimi zaman vücut tarafından çok hızlı bir şekilde yaşanıyor. Hastalığın tam anlamıyla orta çıkması bu hıza bağlı. Genellikle hastalar şeker hasatlığı yaşadıklarını öğrenmeden önce hayatlarında değişen fazla bir durum olmadığını söyleyebilirler. Bunun tersi bir durum da mümkün. Eğer süreç yavaş ve uzun süre ilerlerse vücut ihtiyacını karşılayabilmek adına kendi protein ve yağarını kullanmak durumunda kalır. Dışarıdan gelenleri bekleyemez. Vücudun yeterli oranda insülin salgılamaması şeker hastalığı nasıl oluşur sorusunun temel cevabı niteliğindedir. Kendi protein ve yağlarını kullanmaya başlayan vücutta bir süre sonra yağların aşırı yıkımı nedeniyle vücutta zararlı atıklar birikmeye başlar ve bu birikimin sonucunda ketoasidoz isminde ciddi bir duruma yol açar. Bu durumun belirtileri ise karın ağrısı, yorgunluk, hızlı solunum ve aşırı derece halsizlik olarak ortaya çıkar.
Tip 1 Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
- Sık idrara çıkma
- Halsizlik ve yorgunluk
- Ağız kuruluğu
- Sürekli susama hissi
- Bulanık görme
- Ellerde ve ayaklarda hissizlik, uyuşma
- Normal koşullarda olunmasına rağmen zayıflama
Tip 2 Şeker Hastalığı Belirtileri
Daha çok ilerleyen yaşlarda görülmeye başlayan tip 2 şeker hastalığı nedir sorusuna verilebilecek en net cevap hastalığın vücudun üretilen insülinden tam anlamıyla faydalanmaması. Ancak bu durum çok uzun süren bir evreye denk geliyor. Tip2 şeker hastalığı neden olur demek vücudun insülin ile olan ilişkisine bakmak demek oluyor. Yeterli emilimleri gerçekleştiremeyen hücreler zaman içerisinde tahrip olmaya, organlara yeterli besin değerlerini vermemeye başlıyor. Geçen uzun sürelerin sonunda tip 2 şeker hastalığının belirtileri kendiniz göstermeye başlıyor. Tip 2 şeker hastalığının belirtileri kimi zaman diğer hastalıklarla karıştırılsa da bu belirtileri hissettiğiniz an doktora başvurmanızda fayda bulunuyor.
Tip 2 Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
- Çok su tüketme
- Açlık hissi
- Vücutta çıkan yaraların iyileşme süresinde azalma
- Kuru ve kaşıntılı bir cilt
- Sık sık enfeksiyon yaşanması
- Ellerde ve ayaklarda hissizlik, uyuşma
- Sık idrara çıkma
Hipoglisemi Nedir?
Düşük kan şekeri olarak adlandırılan hipoglisemi yaşandığı anlarda kişiyi zor durumlarda bırakabiliyor. Şeker hastalığının nedenleri arasında çok fazla bulunmasa da kandaki şeker oranında yaşanan değişim hipoglisemiyi tetikliyor. Yoğun egzersiz dönemleri ya da ya da gün içerisinde vücudun ihtiyacından az olan enerji alamı ile kanda bulunan şeker miktarının normal olması gerekenden daha düşük olmasına neden oluyor. Kan şekerinizin düştüğünü o gün içinde yaşanan durumlardan ya da beslenme düzeninizden az çok tahmin etmeniz mümkün. Ancak kesin bir sonuca ulaşmak için ölçüm yapmanız şart. Eğer kan şekerinizin düştüğüne dair belirtileri vücudunuzda hissediyorsanız ve o an ölçüm yapma şansınız yoksa yapacağınız küçük şeyler kan şekerinizin yerine gelmesini sağlayabilir. Aşağıdaki belirtileri hissettiğinizde kan şekerinizi yükseltmek için biraz şeker alabilir, birkaç tatlı bisküvi tercih edebilir ya da meyve suyu tüketebilirsiniz.
Hipoglisemi Belirtileri
- Titreme
- Yoğun açlık duygusu
- Dudak ve dil bölgesinde karıncalanma hissi
- Yoğun derece hissedilen huzursuzluk
- Bulanık görme
- Baş ve karın ağrısı
- Konuşmakta zorluk
- Terleme
- Kalp ritminde artış
- Aşırı sinirlilik hissi
- Bilinçte bulanıklık ve bilinç kaybı
Şeker Hastalığı Testi
Şeker hastalığı tedavi edilmediği durumlarda vücutta kalıcı hasarlara yol açabilir. Şeker hastalığının zararları genellikle kalp, beyin, böbrek ve gözlerde görülüyor. Damar ve sinirlere zarar veren hastalık bu organlar için ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Şeker hastalığının zararlarını önlemek için erken teşhis çok önemli. Aksi durumlar ciddi rahatsızlıkların yaşanmasına neden olabiliyor. Bu hastalığın belirtilerini yaşamadan da düzenli olarak şeker hastalığı testlerini yaptırmakta fayda var. Şeker hastalığını anlamanın en kesin yolu kan ölçümünden geçiyor. Şeker hastalığı testinde açlık ve tokluk kan şekeri düzeyleri göz önüne alınıyor. Bu rahatsızlığa sahip olmayan kişilerde kanda bulunan şeker oranı açlık halindeyken 120 mg/ dl, tokluk halindeyken 140 mg/ dl oranlarının üzerine çıkmaması gerekiyor. Tokluk halinde bulunan şekerin ölçümünden iki saat önce yemek yemiş olursanız en doğru sonuçlara yaklaşmak mümkün. Eğer yapılan ölçümlerden sonra çıkan oranlar bu oranları üzerinde baş gösteriyorsa şeker hastalığı teşhisinde bulunulabilir.
Şeker Hastalığı Testi Nasıl Yapılır?
Şeker ölçümü yapılan kişinin bu hastalığı taşıyıp taşımadığını öğrenmenin iki yol bulunuyor. Bu yollar;
- Açlık Kan Şekeri (AKŞ)
- Oral Glukoz Tolerans Test
Açlık Kan Şekeri (AKŞ) : Açlık kan şekerini öğrenebilmek için kişinin yaklaşık 8 saat süren açlığın ardından bu teste girmesi gerekiyor. Genellikle gece boyu aç kalan vücuda sabah kahvaltıdan önce bu test yapılıyor. Açlık kan şekeri sonuçlarında ölçüm değeri eğer 100 – 125 mg/ dl ise gizli şeker tanısı konuyor. Eğer ölçüm değeri bu değerden yüksekse şeker hastalığı tanısı konuyor.
Oral Glukoz Tolerans Testi: OGTT diye kısaltılabilen bu testte kişinin glukoz açısından zengin bir sıvı tüketmesi gerekiyor. Genellikle şekerli su karışımının tüketimi bu testten önce tercih ediliyor. Bu sıvıyı tüketen hastanın iki saat beklemesinin ardından test gerçekleştiriyor. Bu teste doktorun yönlendirmelerine göre test öncesi farklı tüketimler gerçekleştirmekte mümkün. Ölçüm değeri eğer 140 – 199 mg/ dl gizli şeker tanısı konuyor. Eğer ölçüm değeri bu değerden yüksekse şeker hastalığı tanısı konuyor.
Gizli Şeker Nedir?
Şeker hastalığına yakalanmadan önceki son evre olan gizli şekere yaşam tarzında ve beslenme düzeninde değişiklik yapmak hastalığın şeker hastalığına dönüşmesini engelliyor. Diyabet öncesi son aşama olan gizli şeker özellikle aşırı kilolu insanlarda kendini gösteriyor. Gizli şeker hastalığının nedenleri arasında hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme ilk sırada yer alıyor. Gizli şeker hastalığı zararları ilk zamanlar önemsenmeyebiliyor. Diğer hastalık türlerine göre hafif olduğu düşünülen gizli şeker hastalığını yaşayanların bunu önemsemediği durumlarda ilerleyen aşamaların sonuçları hiç de iç açıcı olmuyor. Hastalığın teşhisinde gerekli testleri bir doktor gözetiminde yaptırmanız şart.
Gizli Şeker Nasıl Belirlenir?
Açlık kan şekeri ölçümlerinde kendini gösteren gizli şekerde kan şekeri oranının 100 – 125 mg/ dl arasında olmasından kaynaklanıyor. Genellikle açlık kan şekeri testiyle öğrenilen gizli şeker OGTT testinde şeker yüklemesi sonrasında kan şekeri oranının 140 – 199 mg/ dl olmasında da kendini gösteriyor.
Gizli Şeker Belirtileri
- Şeker düşmeleri
- Gündüzleri uyuklama hali
- Kısa sürede yaşanan aşırı kilo alma ve zayıflama
- Gebelikte kan şekerinin bozulması
- Sürekli yaşanan tatlı krizleri, açlık atakları
- Kolay depresyona girme
- Sabah zor uyanmak
- Görmede bulanıklık
- Aniden öfkelenme ve sinirlenme hali
- Artan terleme oranı
- Halsizlik, yorgunluk
- Ailenin diğer fertlerinde şeker hastalığı görülmesi
- Artan susuzluk hissi
Gizli Şeker Hastalığında Beslenme
Gizli şeker hastalığı tedavisi beslenme ile yapılabiliyor. Çünkü gizli şekerde vücuda alınan besinler oldukça önemli. Beslenme sürecinde kan şekerini birden arttırmayacak gıdalar tercih etmek gerekiyor. Bu besinler insülin direncinin kırılmasına ve kanda bulunan şekerin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Vücutta bulunan fazla kiloları atmakta diğer önemli bir nokta. Gizli şeker hastalığı neden olur sorusunun en önemli cevaplarından biri olan fazla kiloların atılması ve sağlıklı beslenme gizli şekerin tip 2 şeker hastalığına dönüşmesini engelliyor. İşlenmiş gıdalarda bulunan şekerden uzak durmanızda fayda var. Bu dönemde alınan karbonhidrat türü ve miktarı da ayrı bir önem taşıyor. Yüksek oranda karbonhidrat içeren besinlerden kaçınmak, lif oranı yüksek besinlere yaklaşmak şart. Gizli şeker hastalığı tedavisinin sağlanabilmesi için basit karbonhidratların alınımını en aza indirmeniz gerekiyor. Bu dönemde meyve tüketimi de çok önemli. Aç karnına meyve tüketilmemesinde fayda bulunuyor. Gizli şeker hastalığı olan kişilerin en yakın dostlarından biri protein oluyor. Gizli şeker hastalığına ne iyi gelir sorusunun cevabı genellikle protein oluyor. Ancak bu demek değil ki sürekli protein ağırlıklı besinler tüketin. Protein içeren besinleri diğer besinlerle desteklemeniz ve kombinasyon yapmanız gerekiyor. Yeterli miktarda ve belli aralıklarla alınan proteinli besinler ancak size yardımcı olabilir. Protein içeren besinler karbonhidratların şekere dönüşerek bağırsaktan kana geçişleri sırasında kan şekerinin birden yükselmesine engel oluyor. Bu nedenle ara öğünlerde tercih edilen meyvelerin yanına protein içeren içecek ve yiyecekler seçmek gerekiyor. Eğer sürekli olarak alkol tüketiyorsanız bu dönemde alkolü bırakmanız da fayda var. Gizli şeker hastalığı zararları ilk zamanlarda çok korkutucu olmasa da önlem alınmazsa ilerleyen aşamalarda ciddi sorunlara yol açabilir.
Şeker Hastalığı Ameliyatı
Tıp dünyasında Metabolik Cerrahi uygulamaları olarak anıla şeker hastalığı ameliyatı isminin aslında tıp dilinde bir karşılığı bulunmuyor. Halk dilinde şeker hastalığı ameliyatı olarak anılan bu uygulama obezite ameliyatlarından temelini alıyor. Obezite ameliyatlarında DS ve BPD gibi ince bağırsakların bir kısmı yiyecek girişine kapatılarak devre dışı bırakılıyor. Metabolik Cerrahi’yi bu ameliyatlardan ayıran en önemli nokta ise bağırsaklar kullanıma kapatılmıyor ve yer değiştirme uygulaması ile hormonal değişimlerden faydalanmak amaçlanıyor. Şeker hastalığı nedenleri başında gelen fazla kilolar bu şekilde dengelenebiliyor. Eğer hasta tip 2 diyabeti yaşıyor ancak fazla kiloya sahip değilse de kilo kaybından bağımsız olarak yapılan bu işlem sonucunda kanda bulunan şeker oranı dengeleniyor. Bu ameliyat birçok kişinin gözünü korkuttuğu için çok fazla tercih edilmese de şeker hastalığını sunduğu ciddi zararların önüne geçebilmek adına değerlendirilmesi gerekiyor.
Şeker Hastalığı Geçer mi?
Her geçen gün şeker hastalığı için bulunan ve uygulanan sayısız tedavi yöntemi karşımıza çıkıyor. Oldukça ciddi bir hastalık olan şeker hastalığı tedavi yöntemleri ve süreçleri kişilerin özelliklerine ve yaşadıkları hastalığın türüne göre değişiklik gösteriyor. Durum böyle olunca şeker hastalığı geçer mi sorunun cevabını vermeden önce bu şartlara bakmak gerekiyor. Şuan için şeker hastalığı tedavisinde hastalığın türüne göre diyet, egzersiz, hap tedavisi ve insülin iğnesi seçeneklerinden uygun olanı sunuluyor. Eğer bu tedaviler kanda bulunan şeker oranında düzelme sağlamazsa bazı sağlık merkezlerinde insülin pompalama tedavisi uygulanıyor. Bu tedavi yöntemlerinin dışında bulunan pankreas adacık nakli ve pankreas nakli yapılabiliyor. İlaçla tedavi yöntemlerine göre kesin sonuç sunan bu nakillerinde bir hayli zorluğu bulunuyor. İnsülin ihtiyacını ortadan kaldıran nakil seçeneğinin sonucunda vücudun organları reddetme durumuna karşı ağır ilaçlar verilebiliyor. Bu ilaçların etki sağlaması tedavi için olumlu sonuçlar verse de sunduğu yan etkiler yüzünden düzenli olarak kullanılması mümkün olmuyor. Organ nakli her ne kadar kesin bir çözümü içerisinde barındırsa da uzun ve zorlu bir süreç sunuyor. Ciddi zorlukları bünyesinde taşıyan bu seçenek organ bulma zorluğu nedeniyle de çok fazla tercih edilemiyor. Şeker hastalığına ne iyi gelir sorusu tıp dünyasında her geçen gün artıyor ve bu soruya sayısız cevap sunuluyor. İlerleyen teknoloji ve sağlık sektörü sayesinde ilerlemeyen zamanlarda şeker hastalığına yönelik kalıcı tedaviler bekleniyor.
Dikkatinizi Çekebilir